Büyük Türk-İslam düşünürü ve mutasavvıf Hazreti Mevlana'nın ünlü eseri Mesnevi’nin bugüne kadar milyonlarca nüshası 26 farklı dilde çoğaltılıp insanlığa ışık olma için raflardaki yerini aldı. Bilinen en eski Mesnevi nüshası ise Konya’da Mevlana Müzesi’nde muhafaza ediliyor.
Mesnevî her ne kadar klâsik doğu şiirinin bir şiir tarzı ise de "Mesnevî" denildiği zaman akla "Mevlâna'nın Mesnevî'si" gelir. Mevlâna Mesnevî'yi Çelebi Hüsameddin'in isteği üzerine yazmıştır. Kâtibi Hüsameddin Çelebi'nin söylediğine göre Mevlanâ, Mesnevî beyitlerini Meram'da gezerken, otururken, yürürken hatta semâ ederken söylermiş, Çelebi Hüsameddin de yazarmış.
Mesnevî'nin dili Farsça'dır. Elde bulunan en eski Mesnevî nüshasına göre, beyit sayısı 25618’dir. Mevlâna 6 büyük cilt olan Mesnevî'sinde, tasavvufî fikir ve düşüncelerini, birbirine ulanmış hikayeler halinde anlatmaktadır.
EN ESKİ MESNEVİ
Mesnevî’nin bugün mevcut olan en eski nüshası Konya’da, Mevlânâ Müzesi’ndedir. Bu nüsha zamanla defalarca kopya edilerek dünyanın dört bir yanına yayılmış fakat aradan geçen asırlar boyunca bazı kelimeler dalgınlıkla başka şekilde yazılmış, metinde küçük de olsa farklar meydana gelmiş ve akademik yayınlara 13. asrın sonlarından kalan ve şimdi Mevlânâ Müzesi’nde 51 numara ile kayıtlı bu elyazması kaynak alınmıştır. Mevlana Müzesi'nde cam sanduka içerisinde teşhir edilen en eski Mesnevi'nin tanıtım kartında eserin Hattat Mehmet bin Abdullah Konevi tarafından istinsah edildiği ve 1278 tarihli olduğu bildiriliyor.
Türkiye Yazma Eserler Kurumu’nun tıpkıbasımını yaptığı Mesnevî de, Konya’daki bu aslî nüshadan 1372’de Muhammed bin Hüseyin adında bir Mevlevî tarafından istinsah edilmiş. Elyazması yüzyıllar sonra, İkinci Mahmud zamanının meşhur devlet adamlarından Hâlet Efendi tarafından satın alınmış, Hâlet Efendi’nin 1823’te idamından sonra diğer kitapları ile beraber devlete intikal etmiş ve şu anda Süleymaniye Kütüphanesi’nin, Hâlet Efendi kısmında 171 numarada muhafaza ediliyor.
kaynak:bbnhaber