Bolu’da bir otelde çıkan yangın, yalnızca bir binayı değil, toplumun vicdanını da derinden yaraladı. Can kayıplarına yol açan bu facia, Türkiye’de sık sık gündeme gelen ihmallerin yeni bir örneği oldu. Otelin güvenlik önlemlerindeki eksiklikler ve ihmaller zinciri, yangının boyutunu daha da ağırlaştırdı. Yazarımız Abdullah Yağcı bu konuyu sizler için kaleme aldı
'Geçtiğimiz günlerde Bolu’da bir otelde çıkan yangın, yalnızca binayı değil, hepimizin vicdanını da alevler içinde bıraktı. Bu yangın, Türkiye’nin sıkça karşılaştığı ancak bir türlü ders çıkaramadığı bir gerçeği yeniden gözler önüne serdi: İhmal.
Yangın, insanların güvenle konaklaması gereken bir mekânın nasıl birer tuzağa dönüşebileceğini gösterdi. Hayatlarını kurtarmak için otelden tahliye edilmeye çalışan insanlar, bu olayda yalnızca alevlere değil, aynı zamanda ihmaller zincirine de yenildi.
Yangına Karşı Önlemsizlik
Bir otel, güvenlik açısından en hassas yapılardan biridir. İnsanların çoğu zaman bilmedikleri bir yerde, belki de ilk kez konakladıkları bir binada, başlarına gelebilecek bir yangına karşı nasıl bir yol izleyeceklerini bilememeleri normaldir. İşte bu yüzden yangın güvenliği, otel işletmecilerinin birinci önceliği olmalıdır. Ancak Bolu’daki bu olay, bırakın önceliği, en temel tedbirlerin bile alınmadığını ortaya koydu.
Yangın merdivenlerinin kullanılamaz durumda olduğu, acil çıkışların yetersiz olduğu ve yangın alarm sistemlerinin çalışmadığı iddiaları, bu olayın bir felakete dönüşmesinde kilit rol oynadı. Bu ihmaller zinciri, insan hayatının nasıl göz ardı edildiğini açıkça gösteriyor.
Sorular Yanıt Bekliyor
Otelin ruhsat alırken yangın güvenliği denetiminden geçtiği belirtiliyor. Ancak şu soru akıllara geliyor: Bu denetimler ne kadar ciddi yapılıyor? Çoğu zaman prosedürlerin tamamlanması için “kağıt üstünde” gerçekleştirilen bu tür denetimler, ne yazık ki gerçek bir yangın anında tamamen etkisiz kalıyor.
Ayrıca, otelde bulunan personelin yangın durumunda nasıl hareket etmesi gerektiğine dair bir eğitimi var mıydı? Çoğu otelde çalışanlar, yangın güvenliği konusunda ya eğitimsiz ya da yetersiz bilgilendirilmiş durumda. Oysa ki bu tür durumlarda personelin bilinçli ve hızlı bir şekilde hareket etmesi hayat kurtarabilir.
Çözüm: Önlem Almak mı, Felaketi Beklemek mi?
Bu tür olayların ardından yetkililer genellikle kısa vadeli önlemlerden bahseder. Ancak asıl mesele, bu tür felaketlerin köküne inmek ve sorunları temelden çözmektir. İşte yapılması gerekenler:
1. Denetimlerin Sıklaştırılması ve Şeffaflaştırılması: Otel ve konaklama tesislerinin yangın güvenliği denetimleri düzenli aralıklarla ve şeffaf bir şekilde yapılmalıdır. Denetim sonuçları kamuoyuyla paylaşılmalı ve eksiklikler giderilene kadar tesislerin faaliyet göstermesine izin verilmemelidir.
2. Yangın Güvenlik Sistemleri: Otellerde modern yangın güvenlik sistemlerinin kurulumu zorunlu hale getirilmeli. Alarm sistemleri, otomatik yangın söndürme ekipmanları ve kullanıma hazır yangın merdivenleri bir standart olmalıdır.
3. Eğitim ve Farkındalık: Otel personeline düzenli olarak yangın güvenliği eğitimi verilmeli. Acil durum tatbikatları hem personel hem de otel konukları için zorunlu hale getirilmelidir.
4. Caydırıcı Cezalar: Yangın güvenliği kurallarına uymayan işletmelere ağır yaptırımlar uygulanmalı. Bu kuralların çiğnenmesi insan hayatını riske atıyorsa, bunun bedeli ağır olmalıdır.
İhmalin Bedeli
Bolu’daki otel yangını, hepimize bir kez daha gösterdi ki, ihmaller küçük hatalarla değil, büyük sonuçlarla ödeniyor. Yitip giden hayatların sorumluluğu, yalnızca yangına neden olan alevlerde değil, bu yangına zemin hazırlayan eksikliklerde yatıyor.
Yangınlardan ders almak, geçmişe dönüp hayatları geri getiremez. Ancak gelecekte benzer acılar yaşamamak için bir adım atabiliriz. Bu adım, denetimlerin sıkılaştırılmasından caydırıcı cezalara, eğitimden teknolojik yatırımlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Çünkü her yangın, yalnızca bir binayı değil, toplumun vicdanını da yakar.
Bolu’daki yangının külleri arasında kaybolmamak, gerçek sorumluları bulmak ve önlemlerimizi almak zorundayız. Bir otel, konaklayanları yalnızca ağırlamakla değil, onları korumakla da yükümlüdür. Bu gerçeği unutursak, bir sonraki facia yalnızca bir zaman meselesi olacaktır.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum,
Afetsiz Günler Dilerim.!
Kaynak:konyahaberci.com-Abdullah Yağcı