KUL HAKKI MESELESİ VE GERÇEK İFLAS EDEN KİMDİR?

Fatih KUT

22-12-2022 10:52

      Ticaret helal, faiz haramdır. Toplumumuz kendisini mümin ve Müslüman olarak tanımlasa da maalesef İslam’a yakışmayan, haram olan işlerle meşgul. Faizin kesin haram olduğunu, hatta Allah ve resulü ile savaş anlamına geldiğini her ortamda söylüyoruz. Bir Müslüman nasıl olurda bile bile faiz yer ben şahsen anlamıyorum. Müslüman’ım diyen ama uygulamayan acayip bir toplum olma yoluna doğru gidiyoruz. Domuz eti yemeyen ama faizi yiyen, domuz etini yemeyen ama zina yapan, sorduğunuzda Müslüman’ım diyen acayip bir güruh ile karşı karşıyayız. Dünyada yaptığımız tüm işlerimizi rabbimiz görüyor, işitiyor bu halde nasıl bunları bile bile yapıyorlar aklım almıyor. Burada yaptıklarımızdan hesaba çekileceğiz, onun için mümin bir kulun yaptıklarını Allah görüyormuşçasına yapması lazım. Burada yaptıklarının ahirette boşa gitmemesi için çalışması lazım.  Eğer ahirette iflas eder, tüm yaptıkları boşa giderse vay onun haline.

      Bu arada bir başka mesele de kul hakkı ile ilgili, özellikle son zamanlarda fırsatçılar türedi, malın değerini kat kat arttırdılar. Bir liralık ürünü beş katına hatta on katına çıkardılar. Bu durum resmen kul hakkı yemektir Bununla ilgili efendimizin bir hadisini nakletmek istiyorum. EbüHüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:"Müflis kimdir, biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab:- Bizim aramızda müflis, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:"Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnad ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir" buyurdular. ( Müslim, Birr 59.)

       İnsanlar arasında müflis, parası ve malı bulunmayan veya pek az olan kimse diye bilinirse de, Peygamber Efendimiz, hakiki müflisin bunlar olmadığını açıklamıştır. Çünkü bu durum, daha sonra zengin olmakla ortadan kalkabilir veya ölümle sona erebilir. Gerçek müflis ise hadiste bildirilendir. Böyle kimseler tamamen mahvolmuş, helak olmuş, ahirete götürdüğü hayır ve hasenattan elinde hiç bir şeyi kalmamıştır. Bunların bütün iyilik ve sevapları, üzerlerinde hakları olanlara ve alacaklılarına verileceği gibi, günahları da onların üzerlerine yüklenecek, sonra da cehen­neme atılacaklardır. Gerçek zarar ve ziyan, hakiki iflas işte budur. Böyleleri ahiret yoksulu sayılırlar. Efendimizin "müflis kimdir?" tarzındaki sorusu, toplum tarafından onun kelime olarak bilinen manasını açıklamak değil, onları irşad etmek, aydınlatmak gayesi taşımaktadır. Nitekim, Allah Resülü'nün müflisin ahiret hayatıyla ilgili olan gerçek anlamını onlara açıklamasından bunu anlamak mümkün olmaktadır.

        Kişinin namazı, orucu, zekatı ve benzeri ibadet ve taatları onun iyilik kazanmasını ve sevap elde etmesini sağlar. Ancak, cennete girmek için bunlar yeterli olmaz. Emredilen ibadet ve taatlarla birlikte, hatta bunlardan daha önemli olarak dinin haram kıldığı, nehyettiği şeylerden sakınılması icab etmektedir. Özellikle maddî ve manevî yönü itibariyle, kulların haklarına tecavüz, devlet(amme) mallarına hıyanet, Allah'ın affetmeyeceğini bildirdiği büyük günahlar arasındadır. Bu nevi günahları işleyenler, dünyada hak sahipleriyle helalleşip tevbe etmedikleri takdirde, ahirette hak sahipleri onlardan haklarını alacak ve Allah'ın huzurunda hesaplaşacaklardır. Başkasına sövmek, hakaret etmek, kötü söz söylemek, iftira etmek, namuslu insanların namusuna dil uzatmak, haksız yere birinin malını yemek, kanını dökmek, insanları dövmek, her nevi zulüm ve haksızlık, iyilikleri ve onlardan elde edilen sevabı ortadan kaldırır, sahibini cehenneme sürükler. Kıyamet gününde ödenecek bir mal ve mülk yoktur. Dolayısıyla haksızlıkların karşılığı haksızlık yapanın iyi amellerinin sevaplarının alınması, üzerinde hakkı olanların günahlarının haksızlık yapanların üzerine yükletilmesi şeklinde olacaktır. Orada hiçbir hak zayi olmayacak, kimseye en küçük bir zulüm ve haksızlık yapılmayacaktır. Bu dünyada kazanılan tüm her şey kaybolacaktır yalnızca Allah için yapılanlar, yaptığımız Salih ameller ahirete azık olarak gidecektir. Rabbim bizleri salih kullarından eylesin. Müflis kullarından eylemesin. Âmin

DİĞER YAZILARI Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) Sevgisi 01-01-1970 03:00 Gençlik, Eğitim, Adalet ,Örnek Olmak 01-01-1970 03:00 Mübarek Üç Aylar Ve Nefis Muhasebesi 01-01-1970 03:00 Cihad Meselesi En Önemli Gündemimiz Olmalıdır 01-01-1970 03:00 Mübarek Şehir Kudüs,Mescid-i Aksa ve Filistin Meselesi(Ümmetin Meselesi) 01-01-1970 03:00 Kul ve Kamu Hakkı Üzerine 01-01-1970 03:00 Yalancı Şahitlik 01-01-1970 03:00 Kurban Bayramımız Mübarek Olsun 01-01-1970 03:00 Tevekkül Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Kendimizi unutup başkalarına mı iyiliği emrediyoruz? 01-01-1970 03:00 ORUÇ TUTMAYAN KEDİ 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayı Tüm Güzellikleri İle Devam Ediyor 01-01-1970 03:00 Dünya malı 01-01-1970 03:00 Eline, Beline, Diline Sahip Ol 01-01-1970 03:00 Kuran’a Uzanan Eller Kırılsın 01-01-1970 03:00 MEVLANA CELALEDDİN-İ  RUMİ VE DOSTLUK VAKTİ 01-01-1970 03:00 GELİN KARDEŞ OLALIM 01-01-1970 03:00 Geleceğe Yatırım:Adaleti yer yüzüne tesis etmek 01-01-1970 03:00 Mübarek Şehir: Kudüs 01-01-1970 03:00 ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR 01-01-1970 03:00