Miraç gecemiz mübarek olsun

Fatih KUT

26-01-2025 21:23

Sözlükte gece yürüyüşü, geceleyin yaya veya binekli olarak yapılan yürüyüş anlamına gelen isra, ıstılahta; Hz. Peygamber (s.a.s)'in gece Burak isimli bir binitle Mekke'den Kudüs'teki Beyt-i Makdis'e götürülmesi hadisesidir. Buradan Hz. Peygamber Mi'raca çıkmıştır.

 İsrâ hadisesi Kur'an ile sabit olduğu için bu hadisenin inkârı mümkün değildir. Kur'an-ı Kerim’de bu olay şöyle anlatılmıştır: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”(İsra 17/1) Ayet-i Kerimenin ifadesine göre isrâ hadisesi ruhanî bir hadise değildir. Hz. Peygamber bedeni ile birlikte Beyt-i Makdis'e götürülmüştür. Miraç: Arapça ’da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dile getirir. İslam'da Hz. Peygamber (s.a.s)' in göğe yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edilmesi mucizesidir. Miraç olayı hicretten bir yıl ya da on yedi ay önce Receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram'dan Beytü'l-Makdis'e (Kudüs) götürülür. Kuran’ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında isra adını alır. İkinci aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.s)'in Beytü'l-Makdis'ten Allah'a yükselişi oluşturur. Miraç olarak anılan bu yükselme olayı Kur'an'da anılmaz, ama çok sayıdaki hadiste ayrıntılı biçimde anlatılır. Hz. Peygamber (s.a.s) ertesi günü Miraç olayını anlatmıştır. Olayı duyan müşrikler yoğun bir kampanya başlatarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i suçlamaya, alaya almaya başladılar. Bu kampanya bazı Müslümanları da etkileyerek şüpheye düşürdü. Olayın gerçek olup olmadığını araştırmak isteyenler Beytü'l-Makdis'ten Mekke'ye gelmekte olan bir kervana sorular sorarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i sınadılar. Hz. Peygamber (s.a.s)'in verdiği bilgilerin doğruluğu Müslümanları şüpheden kurtardıysa da müşriklerin inatlarını kırmaya yetmedi. Miraç olayı inatlarını ve düşmanlıklarını artırarak onlar için bir fitne nedeni oldu. Bu olay karşısındaki tutumu nedeniyle Hz. Ebu Bekir, Hz. Peygamber (s.a.v)'ce "Sıddık" lakabıyla onurlandırıldı. Hz. Ebu Bekir olayı kendisine anlatarak hala inanmaya devam edip etmeyeceğini soran müşriklere "O söylüyorsa şüphesiz doğrudur" cevabını vermişti. Kelamcıların büyük çoğunluğuna göre miraç olayı uyanıkken hem ruh hem de bedenle gerçekleşmiştir.     

 Hz. Enes (r.a)  Malik İbnu Sa'saa (r.a)'dan naklen anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) onlara, Mirac'a götürüldüğü geceden anlatarak demiştir ki, “Ben Kâbe’nin avlusundan Hatim kısmında -belki de Hicr'da demişti- yatıyordum, -bir rivayette şu ziyade var: Uyku ile uyanıklık arasında idim-  Derken bana biri geldi,   şuradan şuraya kadar (göğsümü)  yardı. -Bu sözüyle boğaz çukurundan kıl biten yere kadar olan kısmı kastetti.- Kalbimi çıkardı. Sonra bana, içerisi imanla [ve hikmetle] dolu, altından bir kap getirildi. Kalbim [çıkarılıp su ve zemzem ile] yıkandı. Sonra içerisi (imanla) doldurulup tekrar yerine kondu. Sonra merkepten büyük katırdan küçük beyaz bir hayvan getirildi. Bu Burak'tı. Ben onun üzerine bindirilmiştim. Böylece Cibril Aleyhisselam beni götürdü. Dünya semasına kadar geldik. Kapının açılmasını takiben Hz. Adem Aleyhisselam’ı gördüm. (Daha sonra)  Hz. Yahya ve Hz. İsa aleyhimasselam ile karşılaştım.  Sonra Cebrail beni üçüncü semaya çıkardı. (Orada) Hz. Yusuf aleyhiselam'la karşılaştık. (Daha sonra) Hz. İdris, Hz Harun, Hz. İbrahim,  (aleyhimüsselam)  ile karşılaştım. Sonra Sidretü’l-Münteha'ya çıkarıldım. Oradan geri döndüm. Hz. Musa aleyhisselam'a uğradım. Ne ile emredildin?" dedi. “Her gün beş vakit namazla!" dedim.”    Buhari, Bed’ül- Halk, 6 (IV/77) , Müslim, İman, 264 (I/140-150)

Namaz beş vakit olmakla birlikte elli vakit olduğu ifade edilir. Bu, "yapılan her hayrın Allah indinde en az on misliyle kabul edileceğini tebşir eden ayet-i kerimeye uygun bir ihbardır: "Kim bir hayır işlerse işte ona bunun on katı var" (En'âm 6/160). Şu hâlde Resulullah’a Miraç’ta farz edilen beş vakit namaz, mü'minin defter-i ameline on misliyle yani elli vakit olarak yazılmaktadır. Rabbimiz, namazın ehemmiyetini gereğince takdir etmemiz için elli vakit olarak farz etmiş, lütfunu, keremini ifade için de beş vakte indirerek elli vakit olarak değerlendirmeye tabi tutmuştur. Miraç olayı tam bir teslimiyet olayıdır. Daha birçok olay gerçekleşmiştir ancak burada bahsetmek zaman alacaktır. Bununla ilgili bize Hz. Ebu Bekir gibi teslim olmak düşer. Miraç gecemiz mübarek olsun. Selam ve dua ile

DİĞER YAZILARI  Zulüm ile Abad Olanın, Sonu Berbat Olur! 01-01-1970 03:00 Hoş Geldin Ya Şehr-İ Ramazan 01-01-1970 03:00 Gazetecilik: Hakikat Yolunda Bir Meslek! 01-01-1970 03:00 Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) Sevgisi 01-01-1970 03:00 Gençlik, Eğitim, Adalet ,Örnek Olmak 01-01-1970 03:00 Mübarek Üç Aylar Ve Nefis Muhasebesi 01-01-1970 03:00 Cihad Meselesi En Önemli Gündemimiz Olmalıdır 01-01-1970 03:00 Mübarek Şehir Kudüs,Mescid-i Aksa ve Filistin Meselesi(Ümmetin Meselesi) 01-01-1970 03:00 Kul ve Kamu Hakkı Üzerine 01-01-1970 03:00 Yalancı Şahitlik 01-01-1970 03:00 Kurban Bayramımız Mübarek Olsun 01-01-1970 03:00 Tevekkül Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Kendimizi unutup başkalarına mı iyiliği emrediyoruz? 01-01-1970 03:00 ORUÇ TUTMAYAN KEDİ 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayı Tüm Güzellikleri İle Devam Ediyor 01-01-1970 03:00 Dünya malı 01-01-1970 03:00 Eline, Beline, Diline Sahip Ol 01-01-1970 03:00 Kuran’a Uzanan Eller Kırılsın 01-01-1970 03:00 KUL HAKKI MESELESİ VE GERÇEK İFLAS EDEN KİMDİR? 01-01-1970 03:00 MEVLANA CELALEDDİN-İ  RUMİ VE DOSTLUK VAKTİ 01-01-1970 03:00 GELİN KARDEŞ OLALIM 01-01-1970 03:00 Geleceğe Yatırım:Adaleti yer yüzüne tesis etmek 01-01-1970 03:00 Mübarek Şehir: Kudüs 01-01-1970 03:00 ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR 01-01-1970 03:00