Konya Haberci | Konya Haber
HV
03 ARALIK Salı 20:53
Advert

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Netanyahu'ya sert uyarı: Ey İsrail! Batı'nın sana borcu çok, ama Türkiye'nin yok!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Filistin davasına sahip çıkacaklarını belirten Başkan Erdoğan, "Dünyada sadece çocukları öldürmek için gece gündüz şehirleri bombalayan, hastaneleri, pazar yerlerini ateşe boğan, bu insanlık dışı eylemi sürdüren başka bir devlet, ordu bulamazsınız." diyerek tepki gösterdi. Erdoğan, Hamas'ın bir terör örgütü olmadığını, topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş hareketi olduğunu ifade etti. İsrail'e gitme projesini de iptal ettiğini söyleyen Erdoğan, "Netanyahu iyi niyetimizi suistimal etti." dedi.

GÜNCEL
Giriş Tarihi : 25-10-2023 14:16
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Netanyahu'ya sert uyarı: Ey İsrail! Batı'nın sana borcu çok, ama Türkiye'nin yok!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye ölüm yağdıran İsrail'e ve destekçilerine tepki gösteren Başkan Erdoğan, "Çocukların anne babalarının, anne babaların çocuklarının naaşlarına sarıldığı bir dünyada hiç kimse kendini güvende göremez. Buna engel olmayarak destek veren her birey için de bu geçerlidir." ifadelerini kullandı.
Hamas'ın bir terör örgütü olmadığını söyleyen Başkan Erdoğan, "Tüm Batı Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin. Bu Batı'nın sana borcu çok. Ama Türkiye'nin sana borcu yok. Ve Hamas terör örgütü değil, topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur." dedi. Erdoğan ayrıca, İsrail'e gitme projesini iptal ettiğini de söyledi.
İşte Başkan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:
"GÜNDEMİMİZİN İLK SIRASINDA DEPREM VAR"
Türkiye Büyük Millet Meclisimizin 28. Dönem ikinci yasama yılındaki çalışmalarında sizlere başarılar diliyorum.
Geçtiğimiz günlerde Meclis'e sunduğumuz 2024-28 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı… 2053 vizyonumuzun ilk adımı mahiyetindeki bu planın odağında Türkiye Yüzyılı vardır.
İstikrarlı gelecek için attığımız bu adımın tekrar hayırlı olmasını diliyorum.
Geçtiğimiz günlerde meclise sunduğumuz bir diğer düzenleme ise 2024 bütçesidir. Bunun orta ve uzun vadeli ekonomik hedeflerimizin bir adımı olarak görüyoruz.
Depremin acısını ilk günkü gibi yüreğimizde hissediyoruz. Kalbi nasırlaşmamış hiç kimsenin bu acıyı unutmasının mümkün olmadığına inanıyoruz. Siyasette, ekonomide ne yaşanırsa yaşanırsın 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz bu felaketi her zaman gündemimizin ilk sırasında tutacağız. Deprem bölgesindeki son hak sahibi vatandaşımızı evine yerleştirene kadar, inşa edeceğiz, ihya edeceğiz. Bu kararlılığımızı 2024 bütçemizde de görmek mümkündür.
ENFLASYONLA MÜCADELE MESAJI
Bu adımları atarken insanımızın hayat konforunu bozan sıkıntıları ortadan kaldıracak politikaları da elden bırakmıyoruz. Ülkemizi sürekli büyütürken diğer yandan enflasyon ile de mücadele içindeyiz. Ekonomide atılan adımların insanların günlük hayatına yansımasını görmek biraz zaman alıyor. Türkiye ne enflasyona teslim olur ne de vatandaşlarının mağduriyetine göz yumar. Bunların hepsinin üstesinden geleceğiz. Büyümeden taviz vermeyecek enflasyona teslim olmayacağız.
Ömrü boyunca çabaladıktan sonra hayatının sonbaharını huzur içinde geçirmek isteyen her emeklimizin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Her ev hanımımızın derdi bizim derdimizdir.
Biz Türkiye Cumhuriyeti'ni demokrasi ve altyapısıyla 21 yılda kat ve kat büyütmüş bir partiyiz.
YEREL SEÇİM MESAJI
Gelip geçici sıkıntıların insanlarımızı karanlık bataklığına sürüklemesine rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Ülkenin geleceğine dair hiçbir projeleri olmadan sadece bu arzi tablodan cesaret alarak hayal görenleri gerçeklere uyandıracağımız günler yakındır. Bunun için önce önümüzdeki Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde bir kez daha çok güçlü şekilde milletimizin gönlüne girmemiz gerekiyor.
Muhalefetin kifayetsiz başkanlarının elinde ızdırap çeken şehirlerimizi gerçek belediyeceilikle buluşturmak hepimizin asli görevidir. Kendi yönetimimizdeki belediyelerde de seçimleri çok yüksek oranla kazanmak zorundayız. Bu başarıyı göstereceğiz.
Bugüne kadar Türkiye büyüdükçe biz de büyüdük. Bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz.
"TERÖRİSTLERİN BAŞINI EZECEĞİZ"

Terörle mücadele bir diğer daimi gündemimiz ve önceliğimiz. Kahraman ordumuz sınırlarımızda ve ötesinde destan yazmayı sürdürüyor. Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehdidini doğrudan kaynağında yok etmeye dayalı güvenlik konseptimizi uyguluyoruz. Suriye ve Irak tezkeresinin kabulüyle Türkiye'nin terörle mücadelesi her alanda daha da hız kazanmıştır.
Tarih, inlerinden çıkamaz hale gelen teröristlere tezkereye hayır diyerek can suyu olanları affetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü yok olmaktan kurtamarayacaktır. Bir gece ansızını gelebiriz diyerek ifade ettiğimiz operasyonlarla teröristlerin başını ezeceğiz.
Terör örgütü mensuplarını ve destekçilerini koruyup kollayanların bir gün hakikati göreceklerine inanıyoruz. Koyunlarında besledikleri yılan kendilerini soktuğunda geç olacak. Biz kendi vakarımızın gereğini yerine getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Sınırlarımızda kurulmak istenen terör koridorunu parçalamaya devam edeceğiz. Unutmayın mazlumların ve mağdurların yanında sergilediğimiz hasbi tavrımızı bozmayacak, bu onurlu duruşumuzu günübnirlik çıkarlara değişmeyeceğiz.
"İSRAİL İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR"
Filistin halkına karşı gösterdiğimiz ilkeli duruş bunun en somut örneğidir. Filistin meselesine biz hep insan penceresinden baktık. İnsanı insan yapan kadim değerleri savunduk. 7 Ekim'den bu yana krizin daha fazla büyümemesi için elimizden gelen her çabayı gösterdik, gömstermeye deva mediyoruz. Gazze'deki halkın ihtiyaçlarının giderilmesi için tıbbi ve insani malzemeler gönderdik. 25 sağlık personelimizi ilk etapta Mısır'a gönderdik. Bu ilkeli duruşumuzu dün olduğu gibi bugün de sürdürüyoruz. Filistin davasına sahip çıkacağız
İsrail devletiyle bir sorunumuz yok. İsraii devletinin örgüt gibi hareket etme tavrını asla tasvip etmedik. İsrail 7 Ekim'den beri Gazze'deki masum insanlara karşı tarihin en vahşi saldırılarından briini gerçekleştiriyor. Ölenlerin neredeyse yarısı çocuklarıdan. Kalan yarısı da anneler ve büyüklerinden oluşuyor. Dünyada sadece çocukları öldürmek için gece gündüz şehirleri bombalayan, hastaneleri, pazar yerlerini ateşe boğan, bu insanlık dışı eylemi sürdüren başka bir devlet, ordu bulamazsınız.

"HAMAS TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR"
Buradan dünyaya sesleniyorum; son yaptıkları toplantıda yine bir araya geldiler, tüm Batı Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin. Bu Batı'nın sana borcu çok. Ama Türkiye'nin sana borcu yok. Ve Hamas terör örgütü değil, topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur.
Bu İsrail çocukları öldürüyor. Çocukların halini gördük. Neler yaptıklarını gördük. Bunların paramparça edilmesine asla müsaade edemeyiz. Biz insanlıktan nasibimizi aldık. Çocukları nasıl kurşunladıklarını biliyoruz. O günden bu yana DAVOS'a bir daha gitmedik. O gün benimle bnirlikte olan iki arkada, siyasi partilerin başındalar. Onlar da arkamdan geliyorlar. Ne diyorlar biliyor musun? 'İşte şimdi yandık.' Ben öyle dedim ya; işte şimdi yanmışız. Noldu yandık mı? Biz dimdik ayaktayız. Ama siz yandınız. Hiçbir şeye yar olmadınız. CHP'nin koltuğuna sığınak size hiçbri şey katmadı, katmayacak. Biz dimdik yürüyoruz.
"İSRAİL'E GİTME PROJEMİZ İPTAL"
Ben hayatımda bir kere Netanyahu denen adamın elini sıktım. Türkevi'nde Amerika'da. İyi niyetimiz vardı. Onu suistimal etti. İsrail'e gitme projemiz vardı, iptal, gitmeyeceğiz. İyi niyetle devam etmiş olsaydı münasebetlerimizfaklı olabilirdi. O da olmayacak. Çünkü iyi niyetimizi suistimal ettiler.
Anne babaların çocukların naaşına sarıldığını bir dünyada, sadece naaşına saırlmıyor vücuduna ismini yazıyor. Arayınca bulayım diye. Bu kafayla bir yere gidemezsin İsrail... İstersen ABD ve Batı'yı yanına al... Bütün mesele adil bir dünyanın kurulmasından geçer.
Çocukların anne babalarının, anne babaların çocuklarının naaşlarına sarıldığı bir dünyada hiç kimse kendini güvende göremez. Buna engel olmayarak destek veren her birey için bu geçerlidir.
Sadece son çeyrek asırda tamamı bahanelerle Irak'ta 2 milyon, Suriye'de 1 milyon insanın ölümüne yol açtılar.
Canlı kalmış ölülerle dolu bir dünyada biz ülke ve millet olarak hakikatı haykırmaya ve diplomatik, askeri tüm yolalrı devreye sokmaya devam edeceğiz.
"BÖLGEDE İSTİKRAR OLMASINI İSTEMİYORLAR"
Değerli kardeşlerim, Gazze'de yaşanan katliam ve yıkımın gerisindeki failler İsrail'e sınırsız destek verenlerdir. Buradan İsrail'e ve ona destek verenlere sesleniyorum, Gazze'de masumlar ölmeye devam ettikçe bölgedeki hiçbir siyasi şov sorunu çözmeyecektir. Sorunun sebebi olanlar elbette çözüm istemez. Kriz ne kadar derinleşirse onların çıkarları için o kadar iyidir. 7 Ekim'den beri yapılan provokatif açıklamaların arkasında yatan sebep budur. İstiyorlar ki, İsrail-Filistin meselesi daha da büyüsün. Bölgede istikrar olmasın.
"DERHAL ATEŞKES İLAN EDİLMELİ"
Öncelikle tüm taraflar elini tetikten çekmeli derhal ateşkes ilan edilmelidir. Hem İsrail'in Gazze ve diğer bölgelere yönelik saldırıları kesilmelidir. Rehinelerin serbest bırakılması konusunda müzakereler başlamalı. Çocukları kafese koyuyorsunuz. Böyle bir akıl olabilir mi?
Gazze'deki acil ihtiyaçların karşılanması için koridor oluşturulmalı. Biz hastanelerimizi bütün bu yaralıların tedavileri için emre amade kıldık, kılıyoruz. Refah Sınır Kapısı insani yardımlar için sürekli açık tutulmalıdır.
Hızla geçici barınma alanları ve sahra hastaneleri kurulmasına engel olunmamalı. Ramallah başta olmak üzere bölgede yıllarca süren yerleşim terörü son bulmalıdır.
"GARANTÖR OLMAYA HAZIRIZ"
Katillere katil denmedikçe bölgeye huzur gelmez. Bölge dışı güçler ateşe benzin taşımaktan vazgeçmelidir. Eğer barışın egemen olduğu bir dünyayı kurmak istiyorsak, Haçlı-Hilal anlayışı bir kenara konmalı. Aksi halde insanlığa zarar olur.
İİT'dan hiç değilse bu defa misyonuna yakışır bir etkinlik ortaya koymasını bekliyoruz. Diğer türlü bireysel adımların beklenen etkiyi doğurmadığını görümüştük.
Filistin tarafının garantörlerinden biri olmaya hazırız. Ülkeleri teklifimizi değerlendirmeye davet ediyoruz. Başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması gerekiyor. Filistin halkının öncelikle yekvücut olarak hareket etmesi şarttı. Arap dünyasının gereken maddi ve manevi desteği vermesi lazım.
Uluslararası İsrail-Filistin Konferansı düzenlenmeli.
Birleşmiş Milletler ve özellikle de Güvenlik Konseyi kendini süratle reforma tabii tutmalıdır.


BAŞKAN ERDOĞAN'DAN FİLİSTİN MİTİNGİ ÇAĞRISI
Sadece bayrağımızın ve Filistin bayrağının dalgalandığı bir miting gerçekleştireceğiz. Gerek ülkemize gerekse dünyaya mesajlarımızı vereceğiz. Tüm vatandaşlarımızı mitingimize davet ediyoruz.
Cumhuriyetimizin 100. yılıyla ilgili değerlendirmelerimizi de 29 Ekim'de yapılacak törende milletimizle paylaşacağız."

Kaynak Sabah 

EditörEditör

YORUMLAR