Cumhurbaşkanı Erdoğan 7. Din Şurası’nda konuştu: Dijital dünya değerleri tahrip ediyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da düzenlenen 7. Din Şurası programında önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"MÜSLÜMANLAR OLARAK BİZLER DE DİNİ YAŞAMAK VE YAŞATMAKLA MÜKELLEFİZ"
"Şuranın aramızdaki birliği ve beraberliği güçlendirmesini temenni ediyorum. 3 gün boyunca 5 ayrı çalışmada düzenlenecek toplantılarda alınacak kararların hayırlar getirmesini niyaz ediyorum.
Bugüne kadar şuralarımızda alınan kararların takibini bizzat yaptık. Bir önceki Şurada alınan kararların yüzde 95 oranda hayata geçirilmesini takdirle karşılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığını ve kıymetli mensuplarını yürekten tebrik ediyorum.
Müslümanlar olarak bizler de dini yaşamak ve yaşatmakla mükellefiz. Dindarlara yönelik saldırılarda tedbir alacak, bu saldırıları göğüsleyip püskürtecek olan bizden başkası değildir.
"MEDENİYETİMİZ ŞAHA KALKACAK"
Bağdat, Şam, Kahire, Buhara, Kurtuba, Bursa, Konya ve İstanbul asırlar boyunca dünyaya istikamet çizen ilim ve medeniyet merkezleri olmuştur. Bizim medeniyetlerimizi inşa eden ruh ve öz, ilk günkü gibi tazeliğini muhafaza etmektedir. Gün gelecek kutsalı ya da insanı dışlayan parantez kapanacak, Batı uygarlığı çökerken bizim insanı ve aşk medeniyetimiz daha güçlü olarak şaha kalkacaktır. Medeniyetimizin tekrar dirileceğine inanıyorum.
Bugün ise o nura, o aydınlığa, değerlerimize, bizi biz yapan kodlarımıza özümüze yönelik çok yoğun ve kapsamlı bir saldırı söz konusu.
"DİJİTAL DÜNYA KÜRESEL ÖLÇEKTE TÜM DEĞERLERİ TAHRİP EDİYOR"
Filistin'de, Gazze'de ve Lübnan'da katliam yaparak Müslümanların soyunu kurutmaya çalışanlar apaçık ortadadır.ç Küresel ölçekte Müslümanlara saldıran sinsi düşman, Gazze'dekinden çok daha fazla etki ve hasar bırakmaktadır. O gizli ve sinsi düşman, medya ve sosyal medya ile savaşını yürütmektedir. Dijital dünya küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ediyor.
Dijital alemin bir kapitalist araç olmadığını, sadece eğlenme amacı gütmediğini fark etmemiz gerekiyor. Dijital dünya Müslümanları hedef tahtasına koyuyor.
Dijital inanç sistemleri karşısında Müslümanları tüm değerleri ile korunabilmesi için acil önlemler alınmalı ve hayata geçirilmeli. Lümpen ırkçı hareketler örgütleniyor.
Birliği bozmak isteyenler inanca saldırıyor. Bireyi, aileyi, milletimizi, vatanımızı ayakta tutan 'İman dolu göğsüm gibi serhaddim var' anlayışıdır.
"BU TARZ GİRİŞİMLER MİLLİ GÜVENLİK SORUNUDUR"
İslam varsa Türkiye vardır. Bin yıldır bu topraklar üzerinde barış içinde yaşıyoruz.
Kimi zaman cahiller, kimi zaman az okumuş, yarı okumuşlar kimi zaman da bilginin peşinde koşarken hikmeti ıskalamışlar medya üzerinden gençleri zehirliyor.
Belli kesimler 'öcü' gibi gösteriliyor. Dindarlar ve dini değerler yıpratılmaktadır. Cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta ve itibar suikastı düzenlenmektedir. Buna sessiz tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Canlarını bizden esirgemeyen insanların inancı ve dış görünüş nedeniyle aşağılanmasına meze yapılmasına müsaade edemeyiz. Bu tarz girişimler milli güvenlik sorunudur.
RTÜK başta olmak üzere ilgili kurumlar tedbir almalıdır. Böyle bir atmosferin oluşmasına fırsat vermeyiz.
"DİN ADAMLIĞIYLA ŞOVMENLİK AYNI KİSVEDE BULUNAMAZ"
Din adamlığıyla şovmenlik aynı kisvede bulunamaz. Şöhret hastalığı, samimiyetin ortadan kalkmasına neden olur. Bunun vebali ağırdır. Topluma örnek olması gereken kişilerin samimiyetten uzaklaşması hem de iki cihanda hesabı verilemez ağır bir vebaldir."
kaynak:sabah
