Konya'da 2 Kasım günü Karatay ilçesine Murat Uluşan 11 ay önce boşandığı 3 yaşındaki oğlunun annesi Bahriye Kalaycı'yı 'Çocuk hastalandı, hastaneye götürelim' diyerek evden aldı. Genç kadını araziye götüren Uluşan, eski eşini bıçaklayarak katletti. Kendisini yaralayıp, intihar girişiminde bulunan Uluşan'ın hastanedeki tedavisi sürüyor.
Mehir Hakkı Olan Tarlayı Satmıştı
Kızına mehir hakkı (evlilik akdinin doğurduğu bir yükümlülük olarak erkeğin eşine vermesi gereken para ya da mala mehir denir) olarak bir tarla kaldığını anlatan baba Kalaycı, "Kızıma mehir olarak düşen bir tarla vardı. Kızım yakın bir zamanda orayı 285 bin TL'ye sattı. Bununla altın alıp, çocuğuna yatırım yapmak istiyordu. Bunu öğrenince kızıma rahatsızlık vermeye başladı. 'Altınları ver, borcumu ödeyeceğim. Konya'da ev tutarım yine birleşelim' diyerek kızımı hep kandırmaya çalışıyordu. Muhtemelen hep rahatsızlık vermiş.
O gün de her şeyi planlamış. Çocuğu alıp annesine bırakıp tekrar geri geldi. Niyeti iyi olsa kızımı tarlaya götürür mü? Kızımı önce dövüp sonra bıçaklamış. Kızım tarlada yatarken saatlerce başında bekleyip, orada sigara içmiş. Olaydan sonra 112'ye haber verseydi belki de kızım ölmeyecekti. Benim kızım ona hiçbir şey yapmadı. Yıllarca şiddet gördü ve ondan ayrıldı. Ama o kızımın peşini bırakmadı" diye konuştu.
Kızımı, Çocuğuyla Kandırdı
O gün kızıyla son kez kahvaltı yaptıklarını anlatan Kalaycı, "Kanun gereği sadece hafta sonları görmesi gerekirken biz, çocuk baba özlemi çekmesin diye her istediğinde görmesini sağladık. Aradan 15 dakika geçtikten sonra tekrar kapıya geldi. Kızıma 'Çocuk hastalandı, hastaneye götürelim' diyerek kızımı alıp götürdü. Çocuk biraz önce sapa sağlamdı 15 dakika ne oldu da hastalandı diye şüphelendim. Kızıma 'Ne olur gitme' diye yalvardım. Sana bir şey yapar, gazetelerde, televizyonlarda her şeyi görüyoruz dedim. 'Baba bir şey yapmaz' dedi. Ama o katil kızımı sadece çocuğuyla kandıracağını iyi biliyordu. Yoksa asla onunla gitmezdi. Kızım çocuğuna çok düşkündü. Onunla yeni bir hayat kurmak istiyordu. Gidiş o gidiş. Ben işyerindeyken haberini aldık. Sabah sapa sağlam gönderdiğim kızımın tarlada cesediyle karşılaştım" dedi.
'Benim Ciğerin Yandı, En Ağır Cezayı Alsın'
Katilin en ağır cezayı alması gerektiğini belirten Ahmet Kalaycı, "Benim ciğerim yandı. Ben melek gibi dünyalar gibi güzel kızımı genç yaşta toprağa verdim. Yazık değil mi bu kız çocuklarına? Benim kızımın ne suçu vardı? Boşandın diye öldürmen mi gerekiyordu? Hep haberlerde görürdük. Bir gün bizim de başımıza geleceğini nereden bilebilirdik?" ifadelerini kullandı.
kaynak:sabah