KİM ANLATSIN?
اذا لم يعظ الناس من هو مذنب
فمن يعظ الناس بعد محمد
İzê lem ya'izinnêse men huve muznibûn femen ya'izunnêse ba'de Muhammedin.
Eğer günahı olan bir kimsenin insanlara vaz u nasihat etmesi, onları uyarması, onları irşad etmesi, hak yola davet etmesi günahı var diye olmayacaksa,o zaman Rasulullahtan başka ve ondan sonra insanlara kimse va'z ü nasihat etmemeli manası çıkar çünkü Rasulullah efendimizin dışında hiç kimse masum değildir.
Rasulullah efendimiz ma'sumdur ve Yüce Allah'ın koruması altındadır,insanlara vaaz ve nasihat eder, onları irşad eder onları islama davet eder.
Rasulullah efendimizin dışında olanlar ise ister zamanında ister ondan sonra gelenler masum olmadıkları için kimseye nasihat etmemeleri va'z u nasihat etmemeleri kimseyi irşad etmemeleri İslam'a davet etmemeleri gerekecek ki,bu mümkün değildir.
Eğer böyle dersek o zaman İslam'ın bu rüknü yani emri bil ma'ruf nehyi anil münker rüknü muattal olur aksar ve müslümanlar zarar görür.
Hiç şüphe yok ki, Ayet-i kerimelerden ve O'na salât ve selâm olsun Rasülullah efendimizin parlak sünnetinden feyyaz hayatından anlaşılan o ki,kişi
(özellikle davetçi) başkalarına emrettiği, tavsiye ettiği güzellikleri ve ma'rufu yapmalı, başkalarına uzak durun,yapmayın dediği çirkin şeylerden münkerden kendisi de uzak durmalıdır,ideal olanı budur.
Bu ideal olan şey her zaman ve herkes tarafından müyesser olmadığında ne yapılmalı?
Şu kaide bize yön verebilir.
ما لا يدرك كله لا يترك بعضه
Mê lê yudraku küllühû,lê yutraku ba'zuhu.
Tümü elde edilmeyen şey'in bazısı(azı) terkedilmez.
Bu zikredrceyim nakil ise bize kesin soucu verir, verebilir.Hadis ilminde, fıkıh ilminde ve tasavvuf ilminde otorite sahibi İmam-ı Nevevi r.a Sahih-i Müslim şerhinde cild 2 sahife 23 şöyle der:
Emri ma'ruf ve nehyi münker ile uğraşan'ın her yönden mükemmel olması şart değildir, iyiliği tam yapamıyorsa da iyiliği emretmeli, kötülüğü,tam terkemese de, terketmemiş bile olsa,ondan sakındırmalı ve insanları o kötülükten soğutmalıdır.
Böyle birisine iki şey gerekir
Kendi nefsine iyiliği emredecek ve yine kendi nefsini kötülükten uzak tutacak.
Başkasına da iyiliği emredecek,onu kötülükten nehyedecek Bu iki maddeden birisini( birincisini) aksatırsa,diğerini (ikincisini)aksatması nasıl mubah olabilir?
Yüce Allah bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi elinden geldiği kadar güzel şeyleri yapan, başkalarına da tavsiye eden,yanlış şeyleri terk eden ve başkalarına da terk etmeleri için öğüt veren,ve bu iki hususu, İslam'ın bu ana rüknü'nü işletirken aksatmaya ve aksamaya yol açmayan Kur'an ve sünnetin dışına çıkmayan ölçülü olan kullarından eylesin.Âmîn.
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü